Başkanın Mesajı

Kıymetli dostlarımız;
Eylül ayında Anayasa Mahkemesi’nin HDP’ye savunmak için vermiş ek süre ile başlayan süreç, HDP İstanbul İl Başkanlığının kongresinde Kürdistan bayrağı açmaya, Diyarbakır’da slogan atmaya uzanmıştır. Bizler avazımız çıktığı kadar HDP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu söyledikçe bu söylemimizden de asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bizim söylediklerimizi inkâr edecek bir hareket içinde bulunmuyorlar. Ve gün geçtikçe ihanetlerini çekinmeden yapmaya devam ediyorlar. Önce HDP İstanbul İl Başkanlığı kongresinde sözde Kürdistan bayrağı açarak, PKK marşı söylediler. Diyarbakır’da gençlik kongresi adı altında bölücü terör örgütü elebaşının fedaisi olduklarını beyan ettiler. Bu terörü ve teröristi övme suçudur. Asla cezasız bırakılmamalıdır. Bu ihanet toplantısını düzenleyenler, bu toplantıya katılanlar, o sloganları atanlar ve attıranların teröristten farkı yoktur. Derhal yargılanmalı ve kendilerine en yüksek cezalar verilmelidir. Bu ihanet toplantısında konuşma yapan HDP eş başkanı Mithat Sanca’nın ise bir an önce örgüt üyeliği ve yöneticiliğinden milletvekilliği düşürülmelidir.
  Bir kez daha en yüksek sesimizle söylüyoruz. HDP bir siyasi parti değil terör yuvasıdır. Ha dağdaki PKK’lı terörist ha gazi meclisimizdeki HDP’li vekil birbirinden farkı yoktur. HDP demek PKK demek. Bu terör yuvası bir daha açılmamak üzere kapatılmalı ve yapılacak düzenlemelerle terör ile iltisaklı olan kişilerin bir daha vekil seçilmeleri engellenmelidir. Terör ile en etkin mücadelenin verildiği bu günlerde şehirde terör örgütlerine yardım ve yataklık edenlerinde cezası kesilmelidir. Kısacası sabrımız taşıyor, bizler bu vatana en ağır bedeli ödeyen şehit aileleri ve gaziler olarak gazi meclisimizde terörist istemiyoruz.
  Bu duygu ve düşüncelerle Bedir’den Çanakkale’ye; Çanakkale’den 15 Temmuz’a, 15 Temmuzdan günümüze kadar şehadet şerbeti içen Aziz Şehitlerimize Allah’tan rahmet, Kahraman Gazilerimize sağlık ve afiyetler diliyorum.     

AÇILIMI DİLLENDİRMEK BİLE İHANETTİR


            Devletimiz terör ile en başarılı dönemini yaşarken yeni bir açılımı dillendirmek bile ihanettir. Seçim sürecinde yaşanan aymazlıklar üzerinden “yeniden açılım” sözleriyle gündem oluşturmaya çalışanlar bilsinler ki, vatan kahramanları olarak bu ihanete asla izin vermeyeceğiz. Bu sözler ve projenin talimatının nereden geldiğini, kimler üzerinden kamuoyu oluşturulmak istendiğini çok iyi biliyoruz. Bu projenin talimatı Pennsylvania’dan gelmektedir ve devletimizin başarılı operasyonlarına gölge düşürüp kahraman ordumuzun moralinin bozulması hedeflenmektedir.

ORTADA SAVAŞ YOK Kİ, BARIŞ OLSUN
            İmralı Canisi, Bebek Katili, Terörist Başının 1 Eylül Dünya Barış Gününde yapacağı yönünde haber servis edenler agah olsunlar ki barışın tesis edilmesi için savaşın olması lazımdır. Türkiye coğrafyasında bir savaş yoktur, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaptığı bir savaş değil bölünmez bütünlüğüne kast eden hain terör örgütleriyle yapmış olduğu haklı mücadeledir. Bu Vatan için bedel ödeyen kahramanlar olarak Devlet Büyüklerimizden isteğimiz İmralı Canisinin artık muhatap alınmamasıdır. Bu tür olaylar en çok biz gazileri ve şehit ailelerini üzmektedir.

BU ÜLKENİN KÜRT SORUNU YOKTUR TERÖR SORUNU VARDIR
            Devletimiz her gün başarılı operasyonlara imza atarken terör örgütlerine en büyük destek yurt dışından geliyor. Tüm vatan hainleri, terör destekçileri ve terör sevicileri bilsinler ki bu ülkenin hiçbir zaman Kürt Sorunu olmadı, bundan sonrada olmayacak. Bu ülkenin terör sorunu vardır ve bu sorun er ya da geç çözüme kavuşacaktır. Çözüm yolu da görüşmeler ve mutabakat değil her alanda mücadele etmektir. Dağdaki hainler itlaf edilirken adliye saraylarına, üniversite kürsülerine, devlet kademelerine sızmış kripto hainler ve terör sevicilerde temizlenmelidir. 

MALAZGİRT'TEN SAKARYA'YA

    Her kapı açılır yeter ki anahtarı BİSMİLLAH olsun, Malazgirt Bismillah ile açılmış Anadolu kapısıdır. Büyük Taaruz Sakarya Meydan Muharebesi o kapının bizi yurdumuzdan kovmaya gelen devletlerin yüzüne en sert şekilde kapatıldığı yerdir.  
 
    26 Ağustos 1071´de Malazgirt Zaferi ile Anadolunun kapılarını Türklere açan Sultan Alparslan,  26 Ağustos 1922´de Büyük Taarruz´u başlatarak 30 Ağustos´ta düşmanları İzmir´den denize dökerek Anadolu´nun Türk Yurdu olduğunun tescilleyen Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal  olmak üzere bu vatan uğruna canını seve seve veren aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

    And olsun ki; ata yadigarı bu cennet vatanı hainlere, emperyalist devletlere bırakmayacağız. 

30 AĞUSTOS

Milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde bağımsızlık meş'alesinin ebediyen yanacağı bir zafer...
30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun!
 
Büyük Önder (Gazi) Mustafa Kemal Atatürk'ü, istiklâl kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum...

DEMİRTAŞ TERÖRİSTTİR...

ADLIYE KORİDORLARINDA NELER OLUYOR...   Anayasa Mahkemesi üyelerinin vermiş olduğu kararla sarsılan adalet mekanizması 6-7 Ekim olaylarının müsebbibi HDPKK eş başkanı Demirtaş 'a verilen tahliye kararıyla yerle bir olmuştur. Bizler vatan kahramanları olarak bu kararı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz, şiddetle ve esefle kınıyoruz. 19. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen bu davaya itiraz eden bir tane vatan evladı yokmuydu da bu şaibeli karar oy birliğiyle alındı. Hakimlerin söyleyemediklerini biz söylüyoruz. Demirtaş 6-7 Ekim olaylarının baş aktörüdür. Ankara Tren Garında patlatilan bombanin  fitilini ateşleyen kişidir. Hendek operaslarinda sehit 793 vatan evladının failidir. Bu kararı veren yargı mensupları bu olayları ne çabuk unuttular.   DEMİRTAŞ TERÖRİSTTİR    Bu karar Demirtaş'ı suçsuz olduğu anlamına gelmez. Demirtaş'ın bizler için dağdaki hainlerden tek farkı takım elbise giymesidir. Terör örgütü mensubu olmak ve örgüt üyeliğinden 4 yıl 8 ay ceza almışken, 30 davada 150 yıl ile yargılaması devam eden bir teröristi hakkında bu karara hükmetmek akıl ve vicdan tutulmasıdır. Mahkeme üyelerine sormak istiyorum rahat edecek vicdanları var mı?    Bizler vakıf olarak bu karara imza atan üyelerin araştırılmasını istiyoruz. Ve vatan kahramanları olarak daima takipçileri olacağız. Bu karara imza atan mahkeme üyeleri bilsinler ki şehitlerimizin aziz ruhları onları sürekli yakalarında olacak.

19 EYLÜL GAZİLER GÜNÜ MESAJI

Bugün millet olarak, birlik ve beraberlik içinde, bağımsız ve hür yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzun bilinci içinde, başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize, aileleri ile birlikte sağlıklı ve huzurlu uzun ömürler diliyorum ve Gaziler Günlerini Kutluyorum… 

BARIŞ PINARI HAREKATI

 Devletimiz tüm tehditlere, yıldırma politikalarına, dış baskılara rağmen sınır ötesi operasyon kararı alarak Kahraman Ordumuzu Barış Pınarı Harekatı kapsamında sınırımızda konuçlandırarak operasyona başladı. Kahraman Ordumuza üstün muvaffakiyetler dileyerek bu büyük harekatın mümkün olan en az kayıpla tamamlanmasını niyaz ediyorum Rabbim kahraman askerimizi korusun. 

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAM MESAJI

Devletimizin kuruluşunun 96. yıl dönümünde bizlere bu cennet vatanı emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Aziz Şehitlerimizi, Kahraman Gazilerimizi rahmet, minnet ve hayır dualarla yad ediyorum. 

Biz sanıldığı üzere tarih sahnesine 29 Ekim 1923 yılında çıkmış bir millet değiliz. Biz 5000 yıllık kadim bir devlet geleneğinden geliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kadim devlet geleneğimizin son ve en güçlü halkasıdır.

Türkiye payidar, Türk'ün Devleti Ebed Müddet olsun... 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bu cennet vatanı bizlere armağan eden Aziz Şehitlerimizi, Kahraman Gazilerimizi rahmet, minnet ve hayır dualarla yad ediyorum... 

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN (GAZİ) LOKMAN AYLAR'IN AÇILIŞ KONUŞMASI

SAYIN         CUMHURBAŞKANI       YARDIMCIM,
KIYMETLİ   BAKANLARIM,    ÇOK  DEĞERLİ     MİLLETVEKİLLERİ,
BAŞIMIZINTACI  AZİZ  ŞEHİTLERİMİZİNAİLELERİ,
ÇOK  KIYMETLİ   KAHRAMAN        GAZİARKADAŞLARIM,
BASINIMIZIN       GÜZİDE      TEMSİLCİLERİ,
UZAKTAN VE YAKINDAN BİZLERİ BU ANLAMLI GÜNDE YALNIZ BIRAKMAYAN         MİSAFİRLERİMİZ;
KONUŞMAMA BAŞLARKEN HEPİNİZE HOŞ GELDİNİZ DİYOR, SELAMLARIN EN GÜZELİ OLAN ALLAH’IN SELAMIYLA      HEPİNİZİ SELAMLIYORUM…
         VAKFIMIZ, ÜLKE SAVUNMASI, VATANIN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ, MİLLETİMİZİN BİRLİK ve BERABERLİĞİ İÇİN MÜCADELE EDEN BAŞTA TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ve EMNİYET TEŞKİLATI MENSUPLARI OLMAK ÜZERE ÇEŞİTLİ KURUMLARDA GÖREV YAPAN ve BU KUTSAL GÖREVLERİ ESNASINDA YARALANMA VEYA UZVUNU KAYBETME SONUCUNDA, YASAYLA KENDİLERİNE GAZİLİK ÜNVANI VERİLEN KAHRAMANLARIMIZ İLE VAZİFE MALULLERİ ve ŞEHİTLERİMİZİN MİLLETİMİZE EMANET ETTİĞİ AİLELERİNE EKONOMİK ve SOSYAL DESTEK OLABİLMEK AMACIYLA BÜNYESİNDE KORE, KIBRIS, İÇ GÜVENLİK, TERÖR ve 15 TEMMUZ GAZİ ve ŞEHİT YAKINLARIMIZI BARINDIRAN BİR ÇATI KURULUŞ OLARAK 1994 YILINDA KURULMUŞTUR.
         GAZİLİK, ŞEHADETİ GÖZE ALARAK VARLIĞINI HİÇE SAYMIŞ, YÜREĞİ VATAN SEVDASIYLA ÇARPAN KAHRAMANLARIN ÜNVANIDIR. TÜRK YURDU HEM GAZİLİĞİN HEM DE ŞEHADETİN YUVASIDIR. GAZİLERİMİZİN ve ŞEHİTLERİMİZİN HATIRALARI ve VERDİKLERİ ASİL MÜCADELESİ BİZİM İÇİN HİÇBİR ŞEYLE KIYASLANAMAZ. BİZİM İÇİN ŞEHİDİMİZİN HER HATIRASI DESTANSI BİR HİKAYE, YAŞAYAN HER GAZİMİZ İSE BİR KAHRAMANDIR.
         TERÖR ÖRGÜTLERİ HER FIRSATTA İSİM ve YÖNTEM DEĞİŞTİREREK DEVLETİMİZİ YIPRATMAK, MİLLETİMİZİ AYRIŞTIRMAK, ÜLKEMİZİ BÖLMEK İÇİN UĞRAŞMAKTADIR. SON OLARAK 15 TEMMUZ TARİHİ, DİN KİSVESİNE BÜRÜNMÜŞ FETÖCÜ HAİNLERİN ÜLKEMİZİ İÇ SAVAŞA SÜRÜKLEYEREK, DEVLETİMİZİ EMPERYALİST GÜÇLERİN İŞGALİNE HAZIRLAMAK İÇİN ATTIKLARI SON ADIM VE YÜCE TÜRK MİLLETİNİN TARİHİN SAYFALARINA ALTIN HARFLERLE KAZIMIŞ OLDUĞU YENİDEN DİRİLİŞİN ve MİLLİ ŞAHLANIŞIN GÜNÜDÜR. BU VESİLE İLE BİR KEZ DAHA AZİZ ŞEHİTLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET, GAZİLERİMİZE ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM.
 “ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERİMİZ BENİM ÖZ KARDEŞİM MESABESİNDEDİR” DİYEN, VATAN ve MİLLET SEVDALISI YİĞİT    ADAM; TERÖR ÖRGÜTLERİYLE OLAN KARARLI MÜCADELENİZ İÇİN SİZLERE TÜM VATAN KAHRAMANLARI ADINA TEŞEKKÜR EDİYORUM.
BU ZOR ZAMANLAR KİMLERİN DOST, KİMLERİN DÜŞMAN OLDUĞUNU ANLAMAYA YETİYOR. ÜÇ – BEŞ AĞACI BAHANE EDEREK ORTALIĞI YANGIN YERİNE ÇEVİREN HARAMZADELERİ, DİYARBAKIR’DA EVLATLARI İÇİN NÖBET TUTAN ANALARIN YANINDA GÖREMEDİK. BİZ ORADA NE GÖRDÜK BİLİYOR MUSUNUZ?
         YILLARCA GİDİLEMEZ, HİZMET EDİLEMEZ DENİLEN ŞEHİRLERİMİZDE DEVLETİMİZİN GÜCÜNÜ GÖRDÜK. KÜRT KARDEŞLERİMİZİN HAKKINI SAVUNDUĞUNU İDDİA EDEN NAMERTLERİN GERÇEK YÜZLERİNİ ve ASLINDA KÜRT KARDEŞLERİMİZE YAPMIŞ OLDUKLARI ZULMÜN BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖRDÜK.  KENDİLERİNİ SİYASİ PARTİ OLARAK NİTELEYEN HDP’NİN İL ve İLÇE BAŞKANLIKLARININ BİRER TERÖR ÖRGÜTÜ YUVASI OLDUĞUNU GÖRDÜK. 
         YÜZÜNE MASKE TAKAN TERÖR SEVİCİLERİN YÜZÜNÜ GÖRDÜK. BİR ŞEHİDİMİZİN CENAZESİNDE GÖRMEDİĞİMİZ YÜZLERİN, BİR GAZİMİZİN EVİNDE GÖRMEDİĞİMİZ KİŞİLERİN TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM ve YATAKLIK EDEN BELEDİYE BAŞKANLARININ YERİNE KAYYUM ATANINCA ONLARIN YANINA KOŞA KOŞA GİDEN SÖZDE DEMOKRASİ HAVARİLERİNİN ASLINDA NE KADAR ÇOK TERÖRDEN BESLENDİKLERİNİ       GÖRDÜK.

         BİZİM MÜCADELEMİZ SON TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLİNCEYE KADAR DEVAM EDECEKTİR. BU KONUDA GERİ ADIM ATARSAK AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN, KAHRAMAN GAZİLERİMİZİN ve ONLARIN      YÜZLERİNE          DAHİBAKMAYA         KIYAMADIĞIMIZ YAVRULARIMIZIN HAKKINI ÖDEYEMEYİZ. ŞEHİT OLMAK VAR, GAZİ OLMAK VAR AMA BU YOLDAN ASLA VE ASLA DÖNMEKYOK.  
         BU HASLETLE BİZ, TÜRKMEN, KÜRT, LAZ, ÇERKEZ, ARAP, ALEVİ – SÜNNİ AYRIMI YAPMAKSIZIN HEP BERABER BÜYÜK TÜRK MİLLETİYİZ.  

TEŞRİFLERİYLE BİZLERİ ONURLANDIRAN, HALKA HİZMET HAKKA HİZMET ANLAYIŞIYLA ÖMRÜNÜ DEVLETE ADAYAN, YOZGAT’MIZIN YİĞİT EVLADI CUMHURBAŞKAN YARDIMCIMIZ SAYIN FUAT OKTAY BEYFENDİYE  ve KIYMETLİ         HAZİRUNA,

BİZLERE VERMİŞ OLDUĞU DEĞERİ HER FIRSATTA GÖSTEREN,
ADAYLIK SÜRECİNDE İLK OLARAK VAKFIMIZI ZİYARET EDEN,
BAŞKANLIĞA SEÇİLDİĞİNDE İLK MAKAM KABULÜNÜ BİZLERE YAPAN,
BELEDİYE ÇALIŞMALARINDA İLK İŞ OLARAK ŞEHİT VE GAZİLER MÜDÜRLÜĞÜ         BİRİMİNİ    KURAN,
BU BİNAYI TAHSİS EDEN ve HER TÜRLÜ DERDİMİZLE İLGİLENEN, ŞEHİT YAKINLARIMIZIN KARDEŞİ, GAZİLERİMİZİN DOSTU, ALTINDAĞ BELEDİYE BAŞKANIMIZ SAYIN ASIM BALCI BEYFENDİYE,
ÇOK DEĞERLİ BASIN MENSUPLARIMIZA, UZAKTAN ve YAKINDAN GELEREK BU ÖZEL GÜNÜMÜZDE BİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYAN SİZ KIYMETLİ DOSTLARIMIZA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM.
TERÖR ÖRGÜTLERİ, TERÖR DESTEKÇİLERİ ve TERÖR SEVİCİLER BİLSİNLER        Kİ;
ŞEHİT         AİLELERİ     ve     GAZİLER     OLDUĞU    SÜRECE
 

BAYRAĞIMIZI,     İNDİREMEYECEKSİNİZ,
EZANIMIZI,          DİNDİREMEYECEKSİNİZ,
VATANIMIZI,       BÖLEMEYECEKSİNİZ,
DEVLETİMİZE ASLA DİZ ÇÖKTÜREMEYECEKSİNİZ.

BU DUYGU ve DÜŞÜNCELERLE YENİ GENEL MERKEZ BİNAMIZIN HAYIRLARA VESİLE OLMASINI NİYAZ EDİYOR, HEPİNİZİ ALLAH’A EMANET EDİYORUM. 

ANNELER GÜNÜ

VATAN, UĞRUNA CAN VEREN ASLANLAR, BİRDE BU ASLANLARI YETİŞTİREN ASLAN "ANA"LARDIR... 
            Başta Aziz Şehitlerimiz ve Kahraman Gazilerimizin kıymetli anneleri / eşleri başta olmak üzere “anne” lik vasfını taşıyan tüm kadınlarımızın anneler gününü kutluyorum.
            Bizim inancımızda iki kutsal değer vardır biri annelik diğeri şehitlik. Bizler cenneti anaların ayakları altına seren bir dinin mensuplarıyız. Her anne bizim için değerli ve özeldir ancak Şehit Anneleri inancımız ve toplumumuz için müstesna şahıslardır.

Bu özel günde her evlat annesinin yanına koşarken, şehit anneleri evlatlarının mezarı başına koşuyorlardı. Bu yıl korona virüs nedeniyle şehit analarımız şehitliklere gidemediler. Bizde vakıf olarak bu özel günde aziz şehitlerimizin annelerini yanlız bırakmayarak anneler gününü kutladık. Çünkü bu özel günlerde herkes sevdikleriyle hemhal olurken şehit annelerimizin gözleri, duvardaki resmine dalar, yüreği uzaklara döner ve vatan uğruna şehit verdiği oğlunun gelmeyeceğini bilerek umutla bekler.

            Evlat kaybetmenin acısını tarif edecek bir kelime dahi bulunamamış.
Bizler bu vatan için kanımızdan, canımızdan, hayallerimizden vazgeçtik bedel ödedik. Ama bu vatan için en ağır bedeli şüphesiz evladı şehit olan bir anneler ödediler. Ödemeye de devam ediyorlar. Şehit annelerinin yürek yangını hiç bitmez. Bayramda, en mutlu günlerde, özellikle Anneler Gününde bu acı tazelenir. Evladının şehit olduğu haberini aldığı ilk ana yeniden döner. Biz şehitlerimizin şahitleri olarak Aziz Türk Milleti adına geldik. Bizlerde onların bir evladı olarak ellerini öpüp hayır dualarını almak istedik. Evlatlarının yerini tutmayacağımızı biliyoruz ama vakıf olarak, millet olarak; her zaman onların emrinde olduğumuzu söyledik.  Çünkü Vatan, uğruna can veren aslanlar ve birde bu aslanları yetiştiren aslan analardır.

            İşte bu analarda bize şehitlerimizin emanetleridir. Tüm şehit anneleri bizim annemiz. Türk Milletinin her ferdi de onların evladı. Bu özel günler millet olmanın ne demek olduğunu iliklerimize kadar hissettiğimiz günler. Cenabı Allah tüm şehitlerimizden, onları yetiştiren annelerinden ve gazilerimizden razı olsun.
 
 

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK ve SPOR BAYRAMI


 
                  19 Mayıs 1919 tarihi tarihte hiçbir zaman esareti kabul etmemiş olan Kadim Türk Devleti ve Aziz Türk Milletinin, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yürüttüğü bir devlet operasyonudur.

                Payitaht-ı İstanbul işgal edilmiş, padişah saraya hapsedilmişken Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan Samsun’a çıkan bir avuç inanmış Türk Askeri ile bağımsızlığa inanmış asil bir milletin diriliş ve direnişinin ilk adımıdır.  Bu büyük adım esir edildiği düşünülürken, herkesin “herşeyin bittiğine” inandığı anda kurulacak olan bağımsız Türkiye’nin müreffeh yarınlara yürüyüşüdür.

                Milli mücadele meşalesinin ateşlendiği bugünde Gazi Mustafa Kemal ve ebediyete irtihal eden Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve hayır dualarla yad ederken., 19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum.       

Genel Başkanımızın Ramazan Bayramı Mesajı

Necip Türk Milleti,

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Mübarek Ramazan-ı şerifin ardından, bir Ramazan Bayramına daha kavuşmanın tatlı heyecan ve mutluluğu içerisindeyiz. Rabbim tuttuğumuz oruçlarımızı, samimi dua ve ibadetlerimizi kabul etsin.

Bayram sevinçtir, mutluluktur. Hayatı sekinet ve huzura dönüştüren, sevgi ve kardeşlik bağlarımızı güçlendiren özel ve güzel günlerdir. Bu müstesna günlerin, sevinç ve mutluluklarımızı paylaşarak artırmamıza, milli ve manevi birliğimizin en üst seviyede yaşanmasına, dostluklarımızın tazelenmesine vesile olmasını diliyorum. 

Dünyada ve ülkemizde yaşanan Korona virüs salgını sebebiyle maalesef, bu bayram biraz farklı olacak. Bu özel günlerin güzelliği   olan büyüklerimizin ellerini öpemeyeceğiz. Küçüklerimizi kucaklayamayacak, hısım, akraba ve dostlarımızı ziyaret edemeyeceğiz. Biz de, göz göremezse gönül sever kavlince, sevdiklerimizle gönülden bayramlaşacağız ve sevdiklerimizi görüntülü arayıp yüzlerimizdeki tebessümü görmekle yetineceğiz. Ancak, her ne şartta olursa olsun, tüm bayramlar gibi, bu bayramı da sevince dönüştüreceğiz; bayram sevincini ve neşesini çoğaltacağız, paylaşacağız İnşallah. Evlerimizden de olsa birliğimizin ve dirliğimizin sembollerinden biri olan Ramazan Bayramıyla, millet olarak tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden aldığımız güç ve sorumlulukla, sevgimizi, muhabbetimizi daha da büyütüp pekiştireceğiz.

Bu duygularla, başta Şehit Aileleri ve Gazilerimiz olmak üzere, Aziz Milletimizin ve tüm İslam âleminin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.

Bayramınız mübarek olsun.
Evde kalın, sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın.                                                           
                                                                                                                                                                                                                  
(Gazi) Lokman AYLAR

İstanbul'un Fethi'nin 567. Yıl dönümü kutlu olsun

İSTANBUL’UN FETHİ’NİN 567. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN
 
 “Le Tufte Hannel Kostantiniyyetu Fele Ni’mel Emiru Emiruha Vele Ni’mel Ceysu Zalikel Ceys”

İstanbul mutlaka feth edilecektir.Onu feth eden komutan ne güzel komutan, onu feth eden ordu ne güzel ordudur!
Fethin Mübarek olsun İstanbul!
Gazan Mübarek olsun şanlı kumandan!
Zaferiniz Cennet olsun şanlı ordu!

FETİH RUHU yanında Sıddık-i Ekber ile Mekkeyi terk ederken, Alemlere Rahmet olarak gönderilmiş Peygamber Efendimiz s.a.v.'in gözlerindeki ümit, kalbindeki İmandır!

FETİH RUHU Cenab-ı Hak Mekkenin Fetihini nasip ettiğinde eman vermektir!

FETİH RUHU Feth edilmiş Mukaddes belde Kudüse büyük bir tevazuyla giren Emir El- Müminin Hz. Ömerin tavrıdır!

FETİH RUHU Kudüs Fatihi Selahaddin-i Eyyubinin 'Biz seferle emrolunduk, zaferle değil' diyerek ordusunu önünde Mübarek beldeye hareketidir ve bu uğurdaki gayretidir!

FETİH RUHU Sultan Alparslanın kefenini sırtını gıyerek Allah yolunda CİHAD'a kalkmasıdır!

FETİH RUHU Peygamber Efendimiz s.a.v.'in müjdesine ulaşıp imtiyaz etme niyetiyle değilde, sırf Allah Resulünün sözü yerine gelmiş olsun şuuruyla hareket edip İstanbulun surlarına Hilali dikmektir!

FETİH RUHU Yavuz Sultan Selim Han'ın büyük çölde önde Allah Resulü giderken biz nasıl ata binebiliriz diyip, atından inerek yürüyüşüdür!

FETİH RUHU tren Medineye yaklaşırken çıkardığı sesle Allah Resulünü rahatsız etmesin diye raylara keçe döşemekten Sultan Abdülhamid Han'dır!

FETİH RUHU ordu dağıtılmış, vatanın her karış toprağı paylaşılmışken Kuva-ı Milliye’yi örgütleyip düşmanı vatan topraklarından atmaktır.  

FETİH RUHU ümmeti dipdiri ayakta tutarken, düşmanı titretmektir.

FETİH RUHU Feth-i Mübin’in yıl dönümünde Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesi olan Ayasofya Camiinde Fetih Suresi okutmaktır.
 
FETİH RUHU Ayasofya Camiisini, müze esaretinden kurtarmaktır.  
 
FETİH RUHU Hakkın yanında, batılın karşısında durmaktır!
 
FETİH RUHU üzerinden 567 yıl geçmiş olsa da sanki daha dün fethedilmiş gibi bu sevinci yaşamak ve paylaşmaktır.

Fethin mübarek olsun Aziz İstanbul; sen hep bizim olarak kalacaksın.
 
 
 

                                                TÜRKİYE GAZİLER ve ŞEHİT AİLELERİ 
GENEL BAŞKANI
(GAZİ) LOKMAN AYLAR

Kravatlı Teröristin Karısı Yalnız Değil, Teröristlerle Beraberdir

      Haftasonu HDP'li bir trol hesabın hakareti üzerine kravatlı terörist Selahattin Demirtaş'ın karısı Başak Demirtaş gündem oldu. Biz insani duygularla bize yaraşır bir şekilde hiçbir kadının sözlü ya da fiili hakarete uğramasını tasvip etmiyor, bu sözlü saldırıyı yapanı (düzmece bir olay olsa bile), bu olay üzerinden "Başak Demirtaş Seninleyiz" kampanyasına destek olanları kınıyoruz.

Başak Demirtaş yalnız değildir, teröristlerle kolkoladır. Arkasında eli silahlı bu milletin evlatlarını dağa kaçıran, şehit eden PKK terör örgütü vardır. Başak Demirtaş olayına hassasiyet gösteren kitle acaba bir kez olsun yalandan olsa da Selahattin Demirtaş'ın emri ve bilgisiyle dağa kaçırılan, şehit edilen kadınlarımız, ırzına namusuna göz dikilen kızlarımız için bir destek paylaşımında bulundular mı? Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın için içleri bir kez olsun sızladı mı? Diyarbakır'da evlat nöbetinde olan annelerin dramı için göz yaşı döktüler mi? Bu hainlerin şehit ettiği hayallerinden ve hayatlarından vazgeçen asker, polis, öğretmen, doktor, sivil kadınlarımız, kundağında şehit edilen bebeklerimiz hiç akıllarına geldi mi? Peki sayısız şehit ve gazimizin anaları, eşleri? 

      Kadına şiddeti tasvip ediyor değiliz ama haine gösterilen fazla merhamet, kahramanlara yapılan ihanettir. 

Türkiye tüm kurum ve kuruluşlarıyla terör örgütleriyle mücadelede tarih yazarken, teröristleri ve terör destekçilerini masum gösterme çabasında olan kişiler bilsinler ki; son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu vesile ile Pençe - Kartal Harekatına katılan kahramanlarımıza Yüca Allah'tan üstün başarılar diliyorum. 

Babalar Günü


Başta; canımızdan daha aziz bildiğimiz VATANIMIZ için,
Rengini sayısız şehit ve gazilerimizin kanlarından alan BAYRAĞIMIZ için,
Dinimizin, istiklâlimizin sembolü EZANIMIZ için şehadet şerbeti içerek evladını yetim bırakan Aziz Şehitlerimizin, evladını bu değerler uğruna şehit veren Şehit Babalarımıızın, Kahraman Gazilerimizin ve yüreğinde BABA duygusunu yaşayan herkesin BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN. 

15 Temmuz

15 Temmuz, NATO’nun FETÖ eliyle gerçekleştirdiği bir darbe ve işgal girişimiydi.
Bin yıl adalet, hakkaniyet ve kardeşliğin yeryüzünde hâkim olması için mücahede eden, mücadele veren bu toprakların çilekeş insanlarının nihâî olarak tarihe gömülme saldırısıydı.

Ama bu toplum, bu saldırıyı, destansı bir direnişle püskürttü ve tarih yazdı. Bize düşen, 15 Temmuz gecesi tankların önünde dimdik durarak yazdığımız destansı tarihi, ortaya koyduğumuz tarihî direnişi, bir diriliş ruhuna dönüştürerek tarih yapmaktır.

15 Temmuz darbe ve işgal girişimi başarıya ulaşsaydı, bu ülkenin nasıl paramparça edileceği, bize bel bağlayan, dua eden mazlumların umudunun nasıl söndürüleceği, 15 Temmuz gecesi, ortaya koyduğumuz direnişin, tarihin akışını değiştiren nasıl büyük bir hâdise olduğu bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor.

15 Temmuz direnişini, diriliş ruhuna dönüştürmemiz gerekiyor. Bu nedenle, 15 Temmuz destanını anarken, bu ruhla hareket etmemiz gerekiyor.
15 Temmuz Destanı, şehitlerimizin ruhunu rencide edecek pespaye konserlerle, içi boş, anlamsız nutuklarla, ruhsuz etkinliklerle kutlanırsa 15 Temmuz Ruhu katledilir.
Bu ruhu diri tutacak, yarınları kuracak bir ruhla anılmalı, hatırlanmalı, canlı tutulmalı 15 Temmuz direniş destanı. Ve sadece bu toprakların değil, bütün mazlum coğrafyaların direnişinin miladı olan bu destan, uzun soluklu bir diriliş ruhuna, diriliş hamlesine dönüştürülmeli.

Ayasofya Camisinin yeniden aslına döndürülmesi Milli Şahlanışımızın ilk adımıdır. Bu vesile ile Bedir'den 15 Temmuz'a, 15 Temmuz'dan günümüze şehadet şerbeti içmiş Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve hayır dualarla anıyor; Kahraman Gazilerimize sağlıklı ömürler diliyorum. 
 

                                                                                 Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı
                                                                               Genel Başkanı
                                                                          (Gazi) Lokman AYLAR

DERHAL İSTİFA ETMELİ

 
                15 Temmuz şehitlerimizi andığımız bu günlerde Türk Tarih Kurumu Başkanı Profesör Ahmet Yaramış’ın “ 15 Temmuz’u Anlamak” isimli toplantıda;    

“Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” söylemleriyle kaş yapayım derken kaş çıkarmamış adeta can almıştır. Bu söylemler başta 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gazilerimiz olmak üzere tüm vatan kahramanlarını derinden üzmüştür. Zalime mermahet, mazluma zulümdür. 251 canımızı gözü dönmüş bir şekilde katleden vatan hainlerine en ağır cezaların verilmesi dahi bizlerin içini soğutmazken, bu hainlere merhamet nazarıyla bakmak kabul edilemez. Suçu sabit olan, vatandaşımıza kurşun sıkan, helikopterden milletimizi tarayan, Meclisimize bomba atan hainler için dar ağaçlarının kurulmasını istiyoruz. Bu söylemler terör örgütleriyle mücadele eden yetkililerimizin moralini bozmakla birlikte, terör örgütü üyelerine moral veriyor. Vakıf olarak 15 Temmuz’un üzerinden değil dört yıl, 40 yıl geçse de biz o gün bu namertlerin yapmış olduklarını unutmayacağız, unutturmayacağız.
                Türk Tarih Kurumu kurulduğu günden itibaren sayısız bir çok güzel hizmete imza atmıştır. Kurum Başkanının yapmış olduğu açıklamaları tekrar değerlendirmesi ve kendisi hakkında bir karar alması vatan kahramanlarının isteğidir. Kurum Başkanına çağrımızdır; istifa etmekte bir erdemdir.

Kurban Bayramı

Şehit Aileleri ve Gazilerimiz başta olmak üzere Türk - İslam Aleminin mübarek Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlar; hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ederim.

                                                                                                                Genel Başkan 
                                                                                                         (Gazi) Lokman AYLAR

ALDIĞINIZ MEZAR PARASI CEHENNEM ATEŞİNİZ OLSUN

2015 yılında bu din, bu devlet, bu bayrak için Hakkari Yüksekova’da PKK’lı teröristlerin saldırısı sonucunda şehit düşen Erdem Ertan’ın annesi Aynur Ertan 23.08.2020 tarihinde geçirmiş olduğu kalp krizi sonrasında vefat etmiştir.     
Aynur Teyzemizin vefat haberi bizleri derinden üzmüştür. Vefat haberini aldığımız ilk andan itibaren üzerimize düşen görevi yapıp Ertan Ailesinin acısını paylaştık. Bu sırada Aynur Teyzemizin Asri Mezarlığa Defnedilmesinin vasiyeti olduğunu öğrenip aile ile birlikte prosedürü yerine getirmek için Ankara Büyükşehir Belediyesine başvuruda bulunduk. Ancak almış olduğumuz cevap içimizi yaktı. Evladını vatan için şehit vermiş bir aileden mezar parası olarak 30.000 TL (Otuz Bin) istendi. Tek evladını vatan için şehit vermiş olan acılı ailemiz kendi imkanlarıyla, istenen bedeli ödeyerek Aynur Teyzemizin vasiyetini yerine getirmiştir.
Ertan Ailesi bu vatan için en ağır bedeli ödeyip tek çocukları olan Erdem Ertan’ı vatan için şehit vermiştir. Bir ömür boyu evlat acısı ve hasretiyle yaşamış olan bir aileden 30.000 TL mezar ücreti almak hangi vicdana sığar?        
Cumhurbaşkanımız’ın “Bu vatanın tapusu Şehit Aileleri ve Gazilerimizindir” sözü gerçek ise tapu sahibi olan ailemizden 30.000 TL mezar parası almak kimin haddinedir?               
Seçim döneminde miliyetçi – muhafazakar kesimden oy devşirmek için çaba sarf edenler, seçildikten sonra neden Şehit Aileleri ve Gazileri hedef tahtasına koydular?    
Ankara Büyükşehir Belediye’nin şehit ailemizden 30.000 TL mezar parası isteyen Mezarlıklar Genel Müdürlüğünden haberi var mı?  
Haberi varsa Ankara BB. Başkanı Sayın Mansur Yavaş sorumlu kişiler hakkında gerekeni yapacak mı? Yoksa CHP – HDP ittifakının baskısı altında kalarak konuyla ilgili hiçbirşey yapmayacak mı? 
Mesele mezar için istenen paranın büyüklüğünde değil, 1 lira dahi olsa bir şehit ailesinden talepte bulunmak en basit ifadeyle ayıptır.               
Hiçbir şehit ailesi ve gazimizin siyasetin kirli çarkları altında ezilmesini istemediğimiz gibi bu olayın da siyasi çevrelerce kullanılmasını istemiyoruz. Çünkü Şehitlik ve Gazilik siyasetin, siyasetçilerin ve siyasetin kirli oyunlarının fersah fersah üstündedir. Bu ve bunun gibi olayları kim yaparsa yapsın karşısındayız.
Bu ülkenin gerçek sahipleri Bedir’den günümüze kadar şehadet şerbeti içen Aziz Şehitlerimiz ve Kahraman Gazilerimizdir. Bugün klimalı makam odalarında serin serin oturan bürokratlar bunu şehitlerimize ve gazilerimize borculudur. Herkes kendine yakışanı yapar elbet. Dün şehidimizin annesine hiçbir bürokratın ve haber verilmesine rağmen hiçbir siyasi partinin temsilcisinin katılmaması ayıp olarak o makamları işgal edenlere yeter diye düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımızın Şehit Aileleri ve Gazilerimize vermiş olduğu önem ortadayken atanmış bürokratların ve sadece seçim dönemi meydanlara çıkarak yapmacık cümleler kuran oy avcısı siyasilerin umursamaz tavırlarını da kabul etmiyoruz.  
                Evladını vatan için şehit vermiş olan bir aileden 30.000 TL mezar parası istenmesini, her konuşmasında şehit ve gazi edebiyatı yapan bürokrat ve siyasetçileri de kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.     

                                                                                                                                                                                                    
                                                                                                                                                                                                                              Genel Başkan
                                                                                                                                                                                                                      (Gazi) Lokman AYLAR 

10 KASIM

Cumhuriyetimizin kurucusu, bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 81. yıl dönümünde bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anmaktayız.

Atatürk; sadece milletimizin değil, bütün insanlığın sevgisini ve saygısını kazanmış bir liderdir. Milletimize ve ordumuza önderlik ederek yürüttüğü istiklal mücadelesi, hür yaşama kararlığındaki Türk Milletini aydınlık günlere kavuşturmuştur.

10 Kasım’lar, sadece yas günü değil, O’nun en büyük eseri olan Türkiye Cumhuriyeti’ni geliştirip koruyarak, geleceğe taşıma azmimizi tazelediğimiz günler olmalıdır.

Mustafa Kemal’i anlamak; yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkarmak, milli kültürümüze sahip çıkarak yeniden büyük bir medeniyet tesisi için çalışmak demektir.
Bağımsızlık uğrunda karşısına çıkan tüm güçlükleri aşarak milletine bağımsızlığını armağan eden, büyük başarılarla dünya milletlerine örnek olan Atatürk'ün bize sunduğu değerleri korumak ve bizden sonraki kuşaklara aktarmak için tüm gücümüzle çalışmalıyız.

İstiklâl Harbimizin önderi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin gönlünde daima yaşayacak, omuz omuza mücadele ettiği silah arkadaşları ve istiklal mücadelemizin kahraman şehit ve gazileri hiçbir zaman unutulmayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum.