24-09-2020
19 Eylül Gaziler Günü Resepsiyonumuza katilan Içisleri Bakanimiz Sayin Süleyman Soylu, konusmalarinda sunlari söyledi:
Içisleri Bakani Süleyman Soylu, "Sirça kösklerde oturup özgürlük naralari atanlar, dönüp bu ülke için fedakarlik yapanlarin, bu ülke için hayatini, canini ve ailesini terk etmeye hazir olanlarin nasil bir iman içinde olduguna baksinlar." dedi.
Bakan Soylu, "19 Eylül Gaziler Günü" dolayisiyla gazi ve gazi yakinlariyla Içisleri Bakanliginda bir araya geldi.
Gaziler ve yakinlariyla bir araya gelmekten duydugu memnuniyeti dile getiren Soylu, 19 Eylül Gaziler Günü dolayisiyla tüm gazilere hürmetlerini ifade etmek istedigini söyledi.
Türkiye'nin zengin ve güçlü olmasinin istenmedigini ifade eden Soylu, "Savunma sanayimizin, endüstrimizin, ticaretimizin, turizmimizin, egitimimizin, saglik hizmetlerimizin, ulasim hizmetlerimizin, tarimimizin en yüksek standartlarda olmasini, kendi kendimize yetebilmemizi de istemiyorlar. Bu bugünün hikayesi degil, bu çok uzun zamandir bu topraklarin hikayesi. Bunu ilk söyleyen de son söyleyen de biz olmayacagiz." diye konustu.
Allah'in iyilikleri anlatmayi, kötülüklerden sakindirmayi emrettigini aktaran Soylu, "Medeniyetimiz bunun üzerine insa edilmis bir iyilik medeniyetidir, inancimiz da bir iyilik inancidir." degerlendirmesinde bulundu. Bu medeniyetin düsenin yaninda oldugunu, komsu hakkini bildigini, kardesine el uzattigini, açligin da toklugun da ölçüsünü bildigini, benci degil, bizci bir medeniyet oldugunu anlatan Soylu, "Onun için onlarin kendi fikirlerinin, felsefelerinin, hayat düsturlarinin hakim olmasini istiyorlar." dedi.
Materyalizmin göbegine düsmüs, ona tabi olmuslarin bu medeniyetin güçlenmesini istememelerinin dogal oldugunu belirten Soylu, "Sayin Cumhurbaskanimizin dünya besten büyüktür itirazinin tam da aslinda arkasinda bu vardir." ifadesini kullandi.
"HAYAL EDEMEZDIK"
"Biz 10 yil önce Suriye'de terör örgütünün yataklarini tarumar edecegimizi hayal edemezdik. Zeytin Dali harekatini yapacagimizi hayal edemezdik." diyen Soylu, sinir ötesine adim atildigi andan itibaren Amerika'dan, Avrupa'dan tehditlerin, parmak sallamalarin yasandigi günlerin çok uzak olmadigini söyledi.
Medeniyetin aklinin ihtiyacin ne oldugunu gördügünü, bugün Zeytin Dali'ndan Firat Kalkani'na, Baris Pinari'na kadar Türkiye'nin bu cografyaya baris ve huzur getirebilmek adina terörü tasfiye etmek için gerekli harekatlarin düzenlendigini ifade eden Soylu, "Bunu hayal edemezdik. Dogu Akdeniz'de, Mavi Vatan'da bu cografyanin hakkini ve hukukunu koruyacagimizi, 'durun bir dakika' diyebilecegimizi hayal edemezdik. Ayasofya'nin yeniden açilabilecegini hayal edemezdik. Bunu çok açik söylüyorum." degerlendirmesinde bulundu.
Belki de Ayasofya mücadelelerini hatirlayan son nesillerden oldugunu dile getiren Soylu, sözlerini söyle sürdürdü:
"Unutturdular, niçin kapali oldugunu, niçin açilmadigini, digerlerinin niçin devam ettigini, onun niçin müzeye döndürüldügünü bir vesileyle tartismayan, konusmayan bir Türkiye hayal ettiler. Biz bunun açilmasini hayal edemezdik. Biz insansiz hava araci imal edecegimizi hayal edemezdik. Su anda dünyada bu teknolojiyi üreten, yetmedi en iyi kullanan biziz. Bir iddiayi ortaya koyuyorum. Hem en iyi üreten hem de en iyi kullanan biziz, kendi mühimmatimiz. Denizin altinda tüneller, tüp geçitler hayal edemezdik. Hizli trenler hayal edemezdik. Bunlari bugün hep birlikte görüyoruz. Bunun bir sebebi var, bu masanin etrafindaki insanlarin fedakarliklari sayesindedir."
Allah'in bu fedakarliklari mükafatlandirdigini belirten Soylu, "Bugün dünyanin birçok yerinde insanlara el uzatan, mazlum, magdur, 'Acaba bize bir el uzatan yok mu' diye beklesen, dini, dili farkli olan milyonlarca insanin umudu olmus bir Türkiye var. Bu mükafat da Allah'in mükafatidir. Bunu böyle bilmek gerekir." diye konustu.
Millete hizmet etmenin ve milletin emrinde olmanin da bir nasip isi oldugunu ifade eden Soylu, söyle devam etti:
"Dünyanin güçlü ülkeleri var. Istediklerini yapabileceklerini zannediyorlar ama yapamiyorlar çünkü her sey güç degil, kudret degil, her sey para degil. Allah'in kitabinda yaziyor. Sunu ifade etmem gerekir; 10 yil sonra, yani 2030 yilindan 2020 yilina baktigimizda nasil 2020 yilindan 2010 yilina baktigimizda hayal edemediklerimize ulasmissak, 2030'dan 2020'ye baktigimizda da hayal edemediklerimize ulastigimizi görecegiz insallah."
Bu neslin Amerika, Avrupa ve dost olarak görünen ülkeler tarafindan desteklenen terörden çok çektigini, ekonomik saldirilardan, kardesin kardese düsürülmesinden, faizden çok çektigini anlatan Soylu, sunlari söyledi:
"Bu ülke Amerika'nin, Avrupa'nin sabahtan aksama bizi hizaya çekme, parmak sallama davranislarindan çok çekti. 'Siz beceremezsiniz, siz basaramazsiniz, siz gerçeklestiremezsiniz' diyen küçümsemelerinden çok çekti. Bu nesil hep böyle bir nesil. Bir sabah kalktik 'size demokrasi çok fazla, siz kendi kendinizi idare edemezsiniz' dediler. Amerika'da sevinç çigliklari atildi 'bizim çocuklar basardi' diye. Yani bizi birbirimize düsüren, istikametimizden ayiran, hayallerimizden ayiran, kulluk vazifelerimizi unutturmaya çalisan, medeniyetimizin kodlarini unutturmaya çalisan çok sikintili günler çekti su nesil, bizden önceki nesil. Basbakan mi idam edilmedi, onlarin idam fotograflariyla mi korkutulmadik, haddimizi, sinirimizi bilmemiz mi tembih edilmedi. Kiligimiza, kiyafetimize, düsüncemize inancimiza tasallut mu edilmedi... Her sey yapildi."
Terör örgütüne verilen destege de deginen Soylu, "Biz bilmiyor muyuz, dünyanin en gelismis ülkelerinin Irak'ta, Suriye'de örgütün altyapisini kuvvetlendirmek için ellerinden gelen bütün takviyeyi yaptigini, para isterlerse para verdigini, çil çil dolarlar verdiklerini bilmiyor muyuz? Istihbaratimiz uyuyor mu? Hayir, her seyi yapiyorlar. Her seyi de görüyoruz. Her seyi de söylüyoruz ama onlar eski Türkiye oldugunu zannediyor veya eski Türkiye hayalini getiririz diye bir düsünce içerisindeler. Ikisinde de yaniliyorlar, yanilacaklar." diye konustu.
"KIMLERIN ANAYASA MAHKEMESINI SAVUNDUGUNU GÖRDÜM"
Içisleri Bakani Soylu, geçen gün Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir söz söyledigini hatirlatarak, "Çok hosuma gitti. Kimlerin Anayasa Mahkemesini savundugunu gördüm. Bu devlete 'katil' diyenler ve Anayasa Mahkemesi tarafindan 'Siz katil deme hürriyetine sahipsiniz' diyenler hepsi bir cephe oldu. Hepsini bir fotografta Allah göstermek nasip etti." dedi.
Bu ülkeyi bölmek ve parçalamak için, birilerinin talimatiyla "Sokaga çikin, yikin, yakin, özerklik ilan edin" diye haykiranlarin çukur ve barikat eylemlerini gerçeklestirdiklerini belirten Soylu, bu eylemlerde onlarca polis ve askerin sehit, gazi oldugunu söyledi.
Türkiye'de kendisini aydin olarak nitelendiren sözde aydinlarin, "Çukur ve barikat olaylarinda yapilanlar devlet katliamidir." dediklerini aktaran Soylu, sunlari kaydetti:
"Geçen gün Devlet Övünç Madalyasi Tevcih Töreni'nde yürüyenler, bizim için kahraman olanlar, medyunusükran olduklarimiz, bu ülkenin bir parçasinda kendisini hissettigini zannedenler için katil. Birileri benim bunu kabul etmemi bekliyorlarsa yaniliyorlar. Dünya kadar saldirsinlar. Söz söyleyemeyeceksek, hakkimizi muhafaza edemeyeceksek Allah sahittir ömrümüzün sonuna kadar kendimizi bir odaya kapatiriz. Böyle bir sey olabilir mi? Böyle bir sey düsünülebilir mi? Benim Anayasa Mahkemem bunlara bunu söyleme hakkinin bir özgürlük hakki oldugunu söyleyecek. Dünyanin hiçbir ülkesinde böyle bir sey söz konusu degildir. Hadi bakalim ABD'de, Avrupa'da DEAS ile ilgili, bunun bir düsünce, özgürlük hakki oldugunu ifade etsinler. Bunu kabul etmemiz mümkün degildir. Bu da dogru degildir. Bunun görevimizle de ilgisi yok. Bunun tam anlamiyla memleket severlikle ilgisi var. Milletin ferdi olmakla alakasi var. Onun için sirça kösklerde oturup özgürlük naralari atanlar, dönüp bu ülke için fedakarlik yapanlarin, bu ülke için hayatini, canini ve ailesini terk etmeye hazir olanlarin nasil bir iman içinde olduguna baksinlar. Bunun hakkini ödeyemem. Sezer Astsubay sehit oldu, 20 günlük çocugu var, çocugunu görmemis. Anayasa Mahkemesi Baskaninin umurunda mi bilmiyorum, yasiyor mu o duyguyu onu da bilmiyorum? Bu ülkedeki bir kisim yüksek bürokratlari, bu ülkenin bir vilayeti için o ilin valisini 7 kere arayip, 'acaba gelmem güvenli mi, degil mi' diye sordugu bir ülkeye sahipken, özgürlükten bahsedemezler. Sapla samani kimse birbirine karistirmasin. Kimse layüsel degildir. Bir ülkenin Cumhurbaskani, ülkenin bütün kurumlari sabahtan aksama kadar elestirilirken 'Anayasa Mahkemesinin aldigi kararlar elestirilemez' diye bir sey söz konusu degildir. Dünyanin hiçbir tarafinda, hiçbir demokrasisinde, hiçbir hukuk devletinde degildir."
"15 TEMMUZ 2016 TARIHINI NE ÇABUK UNUTTUNUZ?"
Bu ülkenin FETÖ'den ve terör örgütü PKK'dan çok çektigini söyleyen Içisleri Bakani Soylu, bunlarin temel meselesinin devletin içine sizmak oldugunu belirtti. Soylu, su degerlendirmeyi yapti:
"Kamuya girecek görevlilerin güvenlik sorusturmasini iptal etmek demek onlara devletin kapilarini yeniden açmak demek degil midir? Bunu ben mi iptal ettim? Anayasa Mahkemesi iptal etti. Hangi hakla iptal ettiniz? 15 Temmuz 2016 tarihini ne çabuk unuttunuz? Gaziantep'te bir dügünü basip, onlarca insani katleden bir zihniyeti ne zaman unuttunuz? 40 yildir PKK mücadelesi, gazimiz burada, niye ayagi koptu, ne çabuk unutuldu? Bunlari sizinle dertlesiyorum. Anliyorum ki sosyetik aydinlarin dertleri, bu ülkenin birligi, beraberligi degil. Anliyorum ki her gün gelen sehit haberleri, her gün yapilan terörle mücadele, her gün terör örgütlerine yönelik verilen kahramanca mücadele onlar için sadece ve sadece bir film sahnesinden ibaret."
"HEPINIZE MINNET BORÇLUYUZ"
Istiklal Mücadelesi'nde oldugu gibi her kahramanlik, her özgürlük mücadelesi yürütülürken bu tip insanlarin bulundugunu ifade eden Süleyman Soylu, Allah'in bu tip insanlari görünce, memleketi, milleti, bayragi, dini için mücadele eden insanlarin islerini kolaylastirdigini söyledi. Bakan Soylu, "Içeride ve disarida neyle mücadele ettigimizin farkindayiz, sizin bize nasil bir emanet yükledigini, nasil bir fedakarlik içinde bulunarak bu ülkeyi yönetenlere, sorumluluk alanlara nasil bir emanet yüklediginizin farkindayiz. Duamiz o, Allah bizi size mahcup etmesin. Hepinize minnet borçluyuz. Ne yapsak bunu ödeyemeyiz." dedi.
Degerli katilimlari için Içisleri Bakanimiz Sayin Süleyman Soylu'ya tesekkür ederiz.